II. Marka Hakkına Tecavüz Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat Davaları
Marka hakkına tecavüz halinde, marka hakkı sahibi uğradığı zararların tazmini için anılan fiili gerçekleştiren kişi veya kişilere karşı Maddi Tazminat Davası açabilir. Açacağı tazminat davasında uğradığı zararı(fiili zarar) ve yoksun kalınan kazancı talep edebilir. Yoksun kalınan kazancın tazmini talebinde, zararın neye göre hesaplanması gerektiği hususunda kanunda marka hakkı sahibine seçimlik haklar tanınmıştır. Buna göre marka hakkı sahibi yoksun kaldığı kazancın aşağıdaki yöntemlerden birinin kullanılarak hesaplanmasını ve tazminini talep edebilir:
– Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir,
– Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç,
– Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
Marka hakkına tecavüzün markanın tanınmışlık düzeyine, ticari hayattaki durumuna, piyasalardaki güvenirliğine zarar vermesi halinde fiilin büyüklüğüne göre değişen oranlarda Manevi Tazminat Davası da açılabilir.
Yine markanın toplum nezdindeki itibarına zarar verilmiş olması halinde burada oluşacak zarar nedeniyle İtibar Tazminatı Davası da açılabilir.
Marka hakkı sahibi bunlar dışında tecavüze konu ürün veya mallara el konulmasını, ürünlerin satışının durdurulmasını, üretiminin, ithalinin durdurulmasını, bu malların imha edilmesini veya bu mallar üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını mahkemeden talep edebilir.
b. Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılabilecek Ceza Davaları Nelerdir?
Marka hakkına tecavüz fiilini gerçekleştiren kişi veya kişilerin hukuki sorumluluğu bulunduğu gibi aynı zamanda cezai sorumluluğu da bulunmaktadır. Marka hakkı sahibi, tecavüz fiilini gerçekleştirenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak ayrıca bu kişilerin cezalandırılmasını da talep edebilir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30. maddesinde marka hakkına tecavüz fiilleri için 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve aynı zamanda adli para cezasının uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Madde 30- (1) Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(5) Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır.
(6) Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
(7) Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.
7. Marka Hakkına Tecavüz Nedeniyle Açılacak Davalarda Zamanaşımı Süresi
Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılacak hukuk davaları için 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda özel bir süre düzenlemesi bulunmamaktadır. Kanunun 157. maddesinde sınai mülkiyet hakkı veya geleneksel ürün adından doğan özel hukuka ilişkin taleplerde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanır denilmektedir.
Marka hakkına tecavüz aynı zamanda bir haksız fiil olduğundan Türk Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil zamanaşımı süresi açılacak hukuk davalarında uygulanacaktır. Buna göre marka hakkı sahibi, marka hakkına tecavüz hallerini ve bu halleri gerçekleştiren kişi veya kişileri öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıl içinde anılan davaları açabilecektir.
Ancak marka tecavüzü fiili aynı zamanda kanunda suç olarak tanımlanmış ve ceza kanunlarında bu suç için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüşse açılacak davalarda bu süreler dikkate alınacaktır. Kanunda belirtilen bu süreler içerisinde dava açılmaması halinde dava zamanaşımı süreleri dolacaktır.
8. Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Marka hakkına tecavüz nedeniyle tescilli marka hakkı sahibi tarafından açılacak davalarda görevli mahkeme 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre marka hakkına tecavüz nedeniyle açılacak hukuk davlarında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Eğer o yerde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi yok ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Açılacak davalarda yetkili yer mahkemesi ise davacının (marka hakkı sahibinin) yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir.