Penoor markası gerek görsel, gerek işitsel, gerek website ve içerik dahil olmak üzere Türk Patent ve Marka Kurumu Tarafından 10 Yıl Süreyle Tescillenmiştir.
1. Marka Kavramı Ve Marka Hakkı
Marka, bir teşebbüsün/işletmenin mal veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin/işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan, kişi adı, şekil, renk, harf, sayı, ses ve mal veya ambalajlarının biçimi gibi her türlü işaretlerdir. Markanın en önemli işlevi bir işletmenin mal veya hizmetlerinin, başka bir işletmenin mal veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlamasıdır. Böylece marka sayesinde bir mal veya hizmetin kime ait olduğu anlaşılır ve bilinirliği artar. Markanın bilinirliği arttıkça da ticari değeri artar.
Marka hakkı sahipleri, markalarının bilinirliğini arttırmak için çoğu zaman önemli yatırımlar ve tanıtım faaliyetleri yapmaktadır. Günümüzde internet kullanımının artmasıyla birlikte marka için tanıtım faaliyetleri internet sitelerinden ve sosyal medya üzerinden yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Bununla birlikte markanın bu bilinirliğinden faydalanmak isteyen kötü niyetli kişiler de daha fazla ortaya çıkmaktadır. Bu kişiler marka hakkı sahibinin izni olmaksızın markayı taklit ederek veya markayı kendi ürünlerinde kullanarak haksız kazanç elde edebilmektedir. Bu noktada marka hakkı sahibi, yasaların kendisine münhasır olarak sağladığı hukuksal korunma yollarına başvurarak, markasının kötü niyetli kişilerce kullanılmasını engelleyebilir.
Bu yazımızda tescilli markanın, marka hakkı sahibine sağladığı hukuki korumlar ve başvuru yolları genel hatlarıyla izah edilecektir. Eğer marka tescilli değil ise, marka sahibi, marka hakkına tecavüz nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan haksız rekabet hükümlerine dayanarak talep ve dava yoluna gidebilir.
2. Marka Hakkı Hangi Mevzuatta Düzenlenmektedir?
Marka hakkı ve sağladığı hukuki korumalar daha önce 556 sayılı Marka Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmekteyken, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 10.01.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesiyle marka hakkı ve sağladığı hukuki korumlar bu tarihten itibaren Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında korunmaya başlanmıştır.
3. Markanın Tescili İçin Hangi Kuruma Başvuru Yapmak Gerekir?
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte marka başvurularının yapıldığı Türk Patent Endüstrisi kurumunun adı da Türk Marka Ve Patent Kurumu olarak değiştirilmiştir. Marka hakkı sahipleri markalarını tescil etmek için artık Türk Marka Ve Patent Kurumu’na başvuracaklardır. Esasen markaların tescili zorunlu değildir. Ancak tescil, marka üzerindeki hakların ispatını kolaylaştırarak, marka hakkının ihlalini engelleyen önemli bir araçtır.
4. Marka Hakkının Tescili Ne Kadar Süreyle Geçerli Kalır?
Marka hakkı tescil edilerek, marka hakkı sahibine başvuru tarihinden itibaren 10 yıllık bir koruma süresi sağlar. Bu 10 yıllık koruma süresi dolduğunda, marka hakkı sahibi dilerse sürenin bitiminden itibaren 6 ay içerisinde Türk Marka Ve Patent Kurumu’na başvurarak tescilin süresini 10 yıl daha uzatabilir. Marka hakkı sahibi koruma süresi dolduktan sonra 6 ay içerisinde uzatma talebinde bulunmazsa marka hükümsüz kalır.
5. Hangi Haller Marka Hakkına Tecavüz Sayılır?
Tescilli bir markayı kullanma hakkı münhasıran marka hakkı sahibine aittir. Marka hakkı sahibinin izni olmaksızın markanın haksız ve hukuka aykırı olarak kullanılması ise marka hakkına tecavüz olarak kabul edilir. Marka hakkına tecavüz oluşturan en yoğun kullanımlar, markanın, marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması, aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin yapılarak taklit edilmesi, markanın kendi ürünlerinde kullanılması ve markanın ticaret unvanı olarak kullanılması oluşturmaktadır. Hangi hallerin marka hakkına tecavüz sayılacağı 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilmiştir.
Madde 29- (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a. Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak,
Kanunun 7. maddesinde sayılan haller şunlardır:
– Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması,
– Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,
– Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması,
b. Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek,
c. Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak,
d. Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
6. Marka Hakkına Tecavüz Halinde Hangi Davalar Açılabilir?
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen durumlardan birinin varlığı halinde marka hakkında tecavüz olgusu gerçekleşir. Marka hakkı sahibi de bu tecavüz fiilini gerçekleştiren kişi veya kişilere karşı bir takım hukuki koruma yollarına başvurarak bu tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını veya kaldırılmasını, tazminata mahkûm edilmesini veya cezalandırılmasını talep edebilir. Marka hakkına tecavüz fiillerini gerçekleştiren kişi veya kişilerin hem hukuki hem de cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
a. Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılabilecek Hukuk Davaları Nelerdir?
Marka hakkına tecavüz halinde marka hakkı sahibinin başvurabileceği hukuki koruma davaları 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149, 150 ve 151. maddelerinde düzenlenmiştir.
I. Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması Ve Kaldırılması Davaları
Marka hakkına tecavüz fiilleri çeşitlilik gösterebilmektedir. Bu nedenle fiilin durumuna göre açılabilecek davalar da değişiklik göstermektedir.
Marka hakkı sahibi, markasına karşı yapılmış bir fiilin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu düşünüyorsa öncelikle Tecavüzün Tespiti Davası açarak durumun varlığını ortaya koymalıdır. Tecavüzün tespiti sonrasında ise duruma göre maddi ve manevi tazminat talepli dava açabilir.
Eğer marka hakkına bir tecavüz yoksa ve ancak bu tecavüzün gerçekleşmesi kuvvetle muhtemelse, marka hakkı sahibi olası bir tecavüzün önüne geçmek için Muhtemel Tecavüzü Önleme Davasını açmalıdır.
Şayet marka hakkına bir tecavüz gerçekleşmiş ve bu tecavüz devam ediyorsa bu defa marka hakkı sahibi Tecavüzün Durdurulması Davası açarak marka hakkına yapılan tecavüzün durdurulmasını sağlayabilir.
Devam eden tecavüz halen durdurulamamış ve ortadan kaldırılamamışsa Tecavüzün Kaldırılması Davası ile bu tecavüz tamamen ortadan kaldırılabilir.